İran Nükleer Anlaşması’nın Tarafları Viyana’da Toplandı
September 5, 2020DIŞ POLİTİKA 1 Eylül 2020 tarihinde İran Nükleer Anlaşması tarafları Viyana’da toplandı. Toplantıda yaptırımların İran’a karş
DIŞ POLİTİKA
1 Eylül 2020 tarihinde İran Nükleer Anlaşması tarafları Viyana’da toplandı. Toplantıda yaptırımların İran’a karşı tekrar uygulanması ve İran’ın anlaşmaya ilişkin yükümlülüklerini yerine getirip getirmemesi konuşuldu. Anlaşma tarafları olan İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya, İran’ın geçen yıldan bu yana nükleer faaliyetlerini artırmasına rağmen anlaşmayı korumaya devam ediyor. Salı günü yapılan toplantı öncesinde İran, iki bölgenin gözlemlenmesi için BM müfettişlerini kabul etti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile İran Atom Enerjisi Örgütü arasında yapılan bu erişim anlaşması, toplantının gidişatı için önem arz ediyordu.
Kritik toplantı öncesinde ABD’nin yalnızlaştığı birçokları tarafından kabul ediliyor. Uzmanlar, İran’ı izole bir ABD’ye karşı dünyanın geri kalanıyla genel olarak aynı hizada tuttuğunu ancak İran’ın nükleer faaliyetlerinin, kendini nükleer silahların yayılmasını önlemeye adamış devletler için derin endişe kaynağı olmaya devam ettiğini tartışıyor. ABD yönetimi İran Nükleer Anlaşması’na taraf olmamasına rağmen İran’ın anlaşmaya aykırı davrandığını ve bütün yaptırımların tekrar işletilmesi gerektiğini ileri sürmeye devam ediyor. İran Nükleer Anlaşması’nın tarafları ABD’nin bu düşüncesine karşı çıkıyor. Toplantı sonrasında yapılan resmi açıklamada ABD’nin bir katılımcı devlet olarak kabul edilemeyeceğinin ve BM yaptırımlarının eski haline getirilmesi sürecinin başlamayacağının toplantıya katılanlar tarafından kabul edildiği ifade ediliyor.
ABD’nin yaptırımları tekrar işletme talebine rağmen İran Nükleer Anlaşması’nın halen ayakta olup olmadığı tartışılıyor. Salı günü yapılan toplantıda İran Nükleer Anlaşması'nın katılımcılarının anlaşmanın korunmasının önemini bir kez daha yinelemesine rağmen İran Nükleer Anlaşması'nın önümüzdeki ABD başkanlık seçim sonuçlarına bakılmaksızın işlevini yitirdiği iddia ediliyor. İran, şu an anlaşma bağlamında getirilen kısıtlamalara uymuyor. Tarafların anlaşmayı korumak istemelerinin ilk sebebi mevcut istikrarı korumak istemesi. İran, nükleer silahın geliştirilmesi yönünde acele etmiyor. Yakın zamanda bölgede bir savaş muhtemel görülmüyor. İkinci sebebi ise anlaşma taraflarının gelecekte bir ABD yönetiminin anlaşmaya yeniden katılacağı umudunu taşımaları. Trump tekrar seçilirse ABD, İran Nükleer Anlaşmasına geri dönmeyecek. Biden kazanırsa ABD, anlaşmaya dönebilir. Fakat bu durumda İran, muhtemelen ABD’den tazminat talep edecek. Buna karşılık ABD tek taraflı tavizler vermeyecek ve ikili ilişkiler çıkmaza girecek ya da anlaşmanın etkili bir şekilde yeniden müzakeresi olacak. Bu müzakerenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ise büyük ölçüde İran'a bağlı. Diğer önemli soru ise İran'ın Batı’dan gelen baskıya tepki olarak ya da müzakerede bir koz olarak kullanmak için nükleer faaliyetlerini artırma ihtimali. Bu durum da mevcut istikrarı sona erdirecek ve çatışma riskini artıracak. Sonuç olarak İran Nükleer Anlaşması'na geri dönüş muhtemel değil. Bir sonraki Başkan, Trump da olsa Biden da olsa ABD, İran'a karşı caydırma politikaları uygulamaya devam edecek. İran Nükleer Anlaşması’nın geleceği hakkında olumlu düşünen uzmanlar, İran'ın Uluslararası Atom Enerji Kurumu ile sorunsuzca ve kısa sürede anlaşmasını örnek göstererek, ABD'nin anlaşmaya geri döndüğü takdirde İran'ın da uyacağını öngörüyor.