15 Şubat tarihinde Senato Cumhuriyetçi Azınlık Lideri Mitch McConnell, Wall Street Journal gazetesinde kaleme aldığı köşe yazısında 6 Ocak olaylarından sorumlu tutmasına rağmen azil sürecinde Trump lehine kullandığı oyu savundu. McConnell, kendisinin Çoğunluk Lideri olduğu dönemde Senato’yu hızlı bir şekilde toplamadığı yönünde eleştirilmişti. McConnell’ın, Trump’ın 6 Ocak olaylarından dolayı ahlaki olarak sorumlu olduğunu söylediği halde Trump’ın aklanması yönünde oy kullanması eleştirilen diğer bir konuydu. Söz konusu eleştirilere cevaben anayasayı savunmak için Trump lehine oy kullandığını belirten McConnell, azil sürecinde siyasi amaçlar güttüklerini iddia ettiği Demokratlara yüklendi. 

McConnell’ın Trump’ın ahlaki olarak 6 Ocak olaylarından sorumlu olduğunu ileri sürmesinden bir gün sonra Trump, McConnell’ı hedef alan ağır bir açıklama yaptı. Trump, McConnell için “aksi, huysuz ve somurtkan” ifadelerini kullanırken McConnell’ın siyasi öngörü, akıl, yetenek ve şahsiyetinin olmadığını söyledi. Trump ayrıca, McConnell’ın Çin’e karşı sert bir tavır takınmadığını ve bunun nedeninin McConnell’ın eşinin Çinli holdinglerle ilişkisi olduğunu iddia etti. McConnell’ın eşi Elaine Chao, Trump döneminde Ulaştırma Bakanı olarak görev almış ve 6 Ocak olayları sonrasında istifa etmişti. McConnell’ın eşine yönelik benzer iddialar daha önce de gündeme gelmiş olsa da McConnell, bu iddiaları çürüten belgeleri kamuya açıklamıştı.  

McConnell, Trump’ın başkan olduğu dönemde vergi indirimi kanunu ve üç Anayasa Mahkemesi hakiminin atanması gibi konularda Trump’ın isteklerine uygun hareket etmişti. McConnell’ın  Senato ve Beyaz Saray arasında kurduğu yapıcı ilişkinin hem kendisine hem de Trump’a siyasi faydası dokunmuştu. Fakat bu ikili ilişkiye rağmen Trump, McConnell’ın siyasi duruşuna hiçbir zaman güvenmedi. Trump, McConnell’ın kendisinden bağımsız bir şekilde partinin çoğunluğunun isteğine göre hareket edebileceğini düşünüyordu. Kasım ayından yapılan başkanlık seçimi sonrasındaki süreçte iki isim arasındaki anlaşmazlık su yüzüne çıkmaya başladı. Trump’ın Beyaz Saray’daki son haftalarında pandemi nedeniyle halka gönderilecek para yardımlarının miktarı konusunda bu iki ismin yaptığı açıklamalar birbiriyle açıkça çelişiyordu. Cumhuriyetçi Parti’nin Georgia’daki ikinci tur seçimlerini kaybederek Senato’daki üstünlüğü Demokratlara kaptırmasından dolayı McConnell’ın ekibi Trump’ı suçladı. Zira Trump, 3 Ocak tarihinde yapılan seçim öncesinde Georgia mitinginde seçimlerde usulsüzlük yaşandığını anlatıyor ve Cumhuriyetçi senatörler için oy istemek yerine seçimlere hile karıştığına ilişkin iddiaların savunmasını yapıyordu. 

Trump’ın McConnell’ı hedef alan açıklamaları Cumuriyetçi Parti içerisindeki tartışmalara müdahil olacağının sinyallerini veriyor. Trump, kendisinin başkan olduğu dönemde attığı adımları sorgulayan ya da partinin geçmişten bu yana savunduğu düşüncelere sıkı sıkıya bağlı isimlerin Cumhuriyetçi Parti liderliğinde yer almamasından yana. Öte yandan Cumhuriyetçi Parti içerisinde Trump destekçileri, Trump’ın ikinci azil sürecinde Trump aleyhinde oy kullanan yedi Cumhuriyetçinin kullandığı oyların sembolik olduğu algısını yaratmaya çalışıyor. Trump aleyhinde oy kullanan yedi Cumhuriyetçiden ikisi (Richard Burr ve Bill Cassidy) kullandıkları oy nedeniyle temsil ettikleri eyaletin Cumhuriyetçi Parti merkez komisyonu tarafından  kınandı.