Trump Hakkında İkinci Kez Azil Süreci Başlatılan İlk ABD Başkanı Oldu
January 15, 2021Başkan Trump, 6 Ocak 2021 tarihinde taraftarlarının Kongre binasını işgali sırasında çıkan olaylardan sorumlu tutuldu. Azil süreci resmi o
Başkan Trump, 6 Ocak 2021 tarihinde taraftarlarının Kongre binasını işgali sırasında çıkan olaylardan sorumlu tutuldu. Azil süreci resmi olarak başlatılmadan önce Temsilciler Meclisi’nde görev yapan Demokratlar, Başkan Yardımcısı Mike Pence’e çağrıda bulunarak anayasanın 25. ek maddesinin işletilmesi ve bu maddeye göre Trump’ın görevden alınmasını istedi. Bu madde uyarınca düşünülen senaryo, Trump’ın kabinesinin Trump’ın başkanlık görevini yapamayacağı karar vermesi ve Trump’ın görevi Pence’e geçici olarak devretmesiydi. Pence’in bu çağrıyı reddetmesi sonrasında Temsilciler Meclisi Başkan Trump’a ‘isyanı teşvik’ suçu işlediği gerekçesiyle yeni bir azil süreci başlattı.
Temsilciler Meclisi, 25. ek maddeye ilişkin olarak bağlayıcı nitelikte olmayan bir karar aldı. 223 evet oyuna karşı 205 hayır oyu alan tasarı, Pence ve kabine üyelerine “Trump’ın başkanlık görevini yerine getiremediğini duyurma” çağrısında bulunuyordu. Fakat Pence, bu çağrılara olumlu karşılık vermedi ve 25. ek maddenin uygulanması rafa kaldırılmış oldu. Pence, kaleme aldığı mektupta söz konusu maddenin işletilmesinin ülkenin çıkarına olmadığını belirtti. Pence her ne kadar 25. ek maddede öngörülen süreci desteklemiyor olsa da Pence’in eski danışmanının açıklamalarına göre kendisinin Trump ile bağları çoktan kopmaya başlamıştı. Nitekim Pence, 6 Ocak tarihinden sonra ilk defa Pazartesi günü Trump ile görüştü. Trump, 6 Ocak günü çıkan olaylarda Kongre binasında güvenli bölgeye alınmak zorunda kalan Pence’i herhangi bir şekilde aramamış ve güvenliğinden endişe ettiğine dair bir şey söylememişti.
25. ek maddenin uygulanması yönünde Pence’i ikna edemeyen Demokratlar, azil sürecini başlattı. Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi, süreci hızlı bir şekilde işleterek Anayasa hukukçusu olan Jamie Raskin’i azil sürecini yönetmekten sorumlu isim olarak görevlendirdi. Pazartesi günü Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyeleri, Trump’ın azledilmesini öngören maddeyi sundu. Sunulan maddeye göre Trump’ın ‘ayaklanmaya teşvik ettiğini’ ve anayasada azledilmesini gerektiren ‘ağır cürüm ve kabahat’ işlediğini iddia etti. Trump’ın azledilmesini öngören tasarı üzerinde tartışmalar başlarken Cumhuriyetçi Parti içerisinde bazı üyelerin Trump’ın azledilmesi yönünde oy kullanacağını açıklaması, süreci Trump’ın geçtiğimiz seneki azil sürecinden farklı kılıyordu. 2019 yılında Trump’ın, Ukrayna Başbakanı ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında azil süreci başlatılmış ve bu sürece Temsilciler Meclisi’nde hiçbir Cumhuriyetçi destek vermemişti. Yaklaşık bir sene önce sona eren azil sürecinden farklı olarak bu hafta başında başlayan azil sürecinde Beyaz Saray’ın da tutumu farklıydı. Beyaz Saray avukatları, azil sürecinde Trump’ı savunmak amacıyla kendilerinin herhangi bir plan geliştirmediğini ve Kongredeki Cumhuriyetçilerle iletişim halinde olmadığını belirtti. Bu süreç içerisinde Trump’ın danışmanları ile yaptığı özel toplantılarda kendisi ve çocukları için af çıkarma ihtimalini tekrar gündeme getirdiği medyaya sızdı.
13 Ocak 2021 Çarşamba günü Temsilciler Meclisi, Başkan Trump’ı ‘ayaklanmaya teşvik ettiği’ iddiası ile azil süreci başlattı. Kabul edilen maddeye göre Trump’ın 6 Ocak günü yaptığı açıklamalarla ABD hükümetine karşı şiddet uygulanmasını teşvik ettiği iddia edildi. Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylamalarda 232 üye Trump’ın azledilmesi için oy kullanırken bu üyelerin 10’u Cumhuriyetçi Parti üyesiydi. Temsilciler Meclisi, daha önce de birkaç kez azil kararı almış, fakat bu kararlarda dönemin azınlık parti üyelerinden başkanın azledilmesini destekleyen üye sayısı bu kadar çok olmamıştı. Cumhuriyetçi Parti’nin Temsilciler Meclisi’ndeki bir numaralı ismi Kevin McCarthy ve birçok parti üyesi, Trump’ın azledilmesi yönünde oy kullanmasa da Trump’ın, 6 Ocak tarihinde çıkan olaylardan dolayı sorumlu olduğunu kabul etti. Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilerin üç numaralı ismi Liz Cheney ise, “daha önce hiçbir başkanın ülkeye ve anayasaya karşı bu denli ihanet” etmediğini belirterek Trump’ın azledilmesini öngören maddelerin kabul edilmesi yönünde oy kullandı. Seçilmiş Başkan Joe Biden, yaptığı açıklamada Temsilciler Meclisi’nin azil kararına her iki parti tarafından destek geldiğini vurgulayarak üyelerin anayasaya ve kendi vicdanlarını dinlediklerini ifade etti.
Temsilciler Meclisi’nin Trump’ın azledilmesine karar vermesi sonrasında gözler Senato’daki sürece çevrildi. Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell, 19 Ocak 2021 tarihinden önce Trump’ın yargılanacağı duruşmaların başlamayacağını duyurdu. Demokrat Senatörler, bu sürecin hızlandırılması için çalışıyor. Zira önümüzdeki haftalardan itibaren Biden yönetimine geçiş sürecinin tamamlanması ve gerekli atamaların yapılması planlanıyordu. Demokratlar, bu sürecin Turmp aleyhinde yürütülen azil duruşmaları ile yavaşlamasını istemiyor. Trump’ın azil duruşmaları sonrasında yargılanarak suçlu bulunması için 67 senatörün bu yönde oy kullanması gerekiyor (Georgia Eyaleti senatörlerinin göreve başlamaması durumunda gerekli oy sayısı 66 olacak). Duruşmalar başlamadan önce Trump’ın görevden azledilmesi yönünde oy kullanması muhtemel olan Cumhuriyetçi senatörler var. Yaptıkları açıklamalarda Mitt Romney, Lisa Murkowski, Patrick Toomey, Ben Sasse ve Susan Collins 6 Ocak tarihinde yaşanan olaylar sonrasında Trump aleyhinde çok sert ifadeler kullanmıştı. Önümüzdeki dönem Senato’nun Azınlık Lideri olacak olan Mitch McConnell, Trump’ın yargılamalar sonrasında suçlu bulunması yönünde oy kullanıp kullanmayacağı konusunda kararsız olduğunu belirtti.