Başkanlık seçimlerinin üstünden altı hafta geçmesinin ardından Seçilmiş Başkan Biden, pazartesi günü Seçiciler Kurulu oylarının çoğunluğunu almasıyla resmi olarak 46. ABD Başkanı seçildi. Seçiciler Kurulu üyelerinin bir kısmı polis koruması eşliğinde oy kullanırken bir kısmı da kamuoyundan gizli yerlerde oy kullandı. Seçim sonuçlarına itiraz edilen eyaletlerde bulunan kurul üyelerinin hepsi oylarını Biden’dan yana kullandı. 

Oylama sonuçlarının kesinleşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Biden, Trump ve destekçilerinin seçimde hile olduğu yönündeki iddialarına karşılık seçimin “güvenli, özgür ve adil” gerçekleştiğini belirtti ve Trump’ın seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik girişimlerini “gücü kötüye kullanma” olarak nitelendirdi. Biden, tüm Amerika halkının başkanı olacağını vurgularken aynı zamanda pandemiyi kontrol altına almak ve ekonomik yardım paketinin öncelikleri arasında olduğunu açıkladı.

Biden, Beyaz Saray İç Politika Konseyi’ni yönetmesi için geçtiğimiz hafta Obama’nın eski ulusal güvenlik danışmanı Susan Rice'ı seçti. Daha önce ABD’nin BM Büyükelçisi olarak görev alan Rice, Biden kabinesinde Dışişleri Bakanlığı için aday isimlerden biriydi ancak bu görev için Antony Blinken seçildi. Öte yandan Biden enerji ve çevre ekibini açıklamaya başladı. Biden, Çevre Koruma Ajansı'nın eski bir yöneticisi olan Gina McCarthy’i ulusal iklim danışmanı olarak ve eski Michigan valisi Jennifer M. Granholm'u Enerji Bakanı olarak seçti. 

Elektrikli araçları ve iklime dirençli altyapıyı teşvik etmeye yönelik politikalara odaklanan Biden, kendi yönetiminde iklim merkezli olması beklenen ABD Ulaştırma Bakanlığı için salı günü, eski Demokrat başkan aday adayı ve Indiana'nın South Bend şehrinin Belediye Başkanı olan Pete Buttigieg'i seçtiğini açıkladı. Biden perşembe günü İçişleri Bakanı olarak Demokrat Kongre Üyesi Deb Haaland’ı seçtiğini açıkladı. Deb Haaland, Kongre’den onay aldığı takdirde ABD tarihindeki ilk yerli bakan olacak. Biden’ın Haaland seçiminin, ABD yönetimi ile yerli Amerikalılar arasındaki ilişki için bir dönüm noktası olacağı düşünülüyor. 

Beyaz Saray’daki geçiş sürecinde bir takım sorunların yaşandığı dile getiriliyor. Biden’ın uzun süredir özel kalemi olan ve eski senatör Ted Kaufman katılmış olduğu bir mülakatta, Biden’ın geçiş ekibini yönetmesi konusunda "şimdiye kadar yaşadığım en zor ve en yoğun iş yükü" ifadelerini kullandı. Kaufman içerisinde bulundukları geçiş süreci döneminin, 2008 mali krizinin denk geldiği geçiş sürecinden de farklı zorlukları içerdiğini dile getirdi. Kaufman, başta Savunma Bakanlığı için aday gösterilen Lloyd Austin olmak üzere kabinede yer alacak birçok ismin Biden ekibinin planladığından daha erken medyaya sızdığını belirtti.

Öte yandan Pentagon’daki geçiş sürecinde Biden yönetimine engeller çıkıyor. Savunma Bakanı Vekili Chris Miller, Savunma Bakanlığı yetkililerine, Pentagon genelinde, Biden'in geçiş ekibiyle işbirliğini durdurma emri verdi. Miller’in emri, çarşamba günü Washington Post tarafından yapılan, Biden yönetime geldiğinde Trump’ın Meksika sınırına yaptırdığı duvar projesini durdurduğu takdirde 2.6 milyar dolar tasarruf edileceği yönündeki haberin medyaya yansımasının ardından geldi. Trump yönetimi yetkilileri bu haberden dolayı Biden geçiş ekibini bilgi sızdırmakla suçladı. Miller, geçiş ekibiyle çalışmanın durdurulmadığını ve karşılıklı kararlaştırılan tatilin ardından her iki tarafın çalışmalarına kaldığı yerden devam edeceğini ifade etti. Ancak, Biden geçiş direktörü Yohannes Abraham, tatil konusunda karşılıklı herhangi bir anlaşmaya varılmadığını ileri sürdü.