Biden İran la Nükleer Anlaşmaya Geri Dönmek İstiyor

Biden İran’la Nükleer Anlaşmaya Geri Dönmek İstiyor

December 4, 2020

ABD'nin seçilmiş başkanı Joe Biden New York Times Gazetesine verdiği mülakatta muhtelif konuların yanı sıra izlemeyi düşündüğ

 

 
This Article
 

ABD'nin seçilmiş başkanı Joe Biden New York Times Gazetesine verdiği mülakatta muhtelif konuların yanı sıra izlemeyi düşündüğü dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özellikle İran’a yönelik atılacak adımlardan bahseden Biden İran'ın nükleer silah sahibi olmasının, bölgede denge ve istikrarı bozarak bir nükleer silahlanma yarışı başlatabileceğine vurgu yaparak “İran'ın nükleer bombaya sahip olması Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır ve diğer ülkeler üzerinde nükleer silahlara sahip olma konusunda büyük bir baskı oluşturur ve o bölgede ihtiyacımız olan son şey nükleer kabiliyetlerin artması” ifadelerini kullandı.

Biden mülakat sırasında kendisine yöneltilen CNN için kaleme aldığı 13 Eylül tarihli makalede belirttiği İran nükleer anlaşmasına geri dönme konusunda hala kararlı olup olmadığı sorusuna “zor olacak ama evet” yanıtını verdi. Biden bahsi geçen yazıda ‘eğer İran nükleer mutabakata tam bir uyumla geri dönerse ABD'nin de anlaşmaya tekrar katılacağını’ belirtmişti.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Joe Biden’ın İran’a yönelik yaptırımları kaldırması halinde ülkesinin de 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın şartlarına harfiyen uyacağını 17 Kasım tarihli bir röportajında açıklamıştı. Zarif, “Eğer Biden ABD’nin yükümlülüklerini yerine getirirse biz de anlaşmadan kaynaklı sözlerimizi derhal yerine getiririz. P5+1 ülkeleriyle yapılan anlaşma çerçevesinde görüşmelere başlamak da mümkün olabilir” demişti. 

Biden’ın seçimleri kazandığının belli olmasının ardından bir açıklama yapan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de “tüm taraflar Kapsamlı Ortak Eylem Planının (JCPOA) gerektirdiği yükümlülüklerini yerine getirdiği müddetçe İran her zaman taahhütlerinin arkasında durmuştur” şeklinde konuşarak anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi konusuna olumlu baktığını göstermişti. 

Başkan Donald Trump’ın tek taraflı olarak İran nükleer anlaşmasından çekilmesinin ardından İran nükleer programına hız vermiş ve anlaşma kurallarına uymamaya başlamıştı. Anlaşmanın diğer tarafları Fransa, İngiltere ve Almanya da İran’ın anlaşma şartlarını sistematik olarak ihlal ettiğini düşünüyor.

NY Times’da yayınlanan mülakata göre Biden ve ulusal güvenlik ekibinin görüşü iki tarafın da anlaşmaya geri dönmesinin sağlanmasından hemen sonra İran’ın nükleer bomba yapımında kullanılabilecek materyallerin üretimine getirilen kısıtlama süresinin uzatılması hususunda ve bunlara ek olarak İran’ın vekiller aracılığıyla Lübnan, Irak, Suriye ve Yemen’de yürüttüğü bölgesel faaliyetlerin ele alınacağı müzakerelere başlanması yönünde. Biden ekibi müzakerelere, anlaşmayı imzalayan ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın yanı sıra İran’ın Arap komşularının özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de katılmasını istiyor.

Biden, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmaya dönmesinin ardından, müttefik ve ortaklarına da danışarak İran'la müzakerelerde bulunacaklarını ve İran’ın nükleer programına yönelik daha sıkı ve uzun süreli anlaşmalar yapacaklarını ayrıca füze programını da ele almak istediklerini belirtti.   Biden, “ABD'nin ihtiyaç duyması halinde yeniden yaptırımlara başvurma şansı her zaman var ve bunu İran da biliyor” şeklinde konuştu. 

Bu anlaşmaya dönme vaatlerine karşı Cumhuriyetçi yayın organlarından ‘kötü  bir anlaşmaya dönülmesi’ itibariyle itirazlar yükselmeye başladı. Wall Street Journal’ın başyazısında Trump’ın İran’a tam baskı kampanyasının İran rejimini zayıflattığı ancak buna rağmen rejimin kısa sürede uranyum zenginleştirme programını güçlendirmesinin İran anlaşmasının zayıflığına işaret ettiği savunuldu. Yazı, Biden’ın rejimi zayıflatan Trump yönetimine bu kadar güçlü bir pazarlık pozisyonu bırakıyor olmasına teşekkür etmesi gerektiğini de öne sürdü. 

Daha liberal yayın organları da Biden’ın İran’la anlaşma masasına oturmakta acele etmemesi gerektiğini ve öncelikle Trump’ın yok ettiği uluslararası koalisyonu tekrar oluşturması gerektiğini savunuyorlar. İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2021 yazına doğru yapılacak olması da erken anlaşma girişimlerinin pratik olmadığına işaret ediyor.

Subscribe to SETA Spot on Weekly Bulletin