Biden yönetimi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne geri dönerek Trump yönetiminin geri çekildiği uluslararası kuruluşlara geri dönme politikasını devam ettireceğini gösterdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yazılı bir açıklama yaparak ABD’nin BM İnsan Hakları Konseyi'ne gözlemci olarak yeniden katılacağını belirtti. Blinken, “Biden yönetimi, ABD’yi yeniden demokrasi, insan hakları ve eşitlik odaklı bir dış politika izlemeye yöneltmiştir. Çok taraflı araçların etkili kullanımı bu vizyonun önemli bir unsurudur ve bu bağlamda Başkan, Dışişleri Bakanlığı’na BM İnsan Hakları Konseyi ile derhal güçlü bir şekilde yeniden ilişki kurulması talimatı vermiştir” ifadelerini kullandı.

Blinken, İnsan Hakları Konseyi’nin bazı kusurlarının bulunduğunu, üyelik, odaklanma ve gündem gibi konularda reforma ihtiyaç duyulduğunu ve İsrail’e fazla odaklanıldığını kabul ettiklerini belirtirken, diğer yandan Konsey’den çekilmelerinin pratikte hiçbir faydasının olmadığını aksine oluşan liderlik boşluğunun, otoriter ülkelerce doldurulduğunu savundu. BM İnsan Hakları Konseyi’nin iyi çalıştığında insan hakları sicilleri kötü ülkeleri ifşa etmede faydalı olduğunu söyleyen Blinken, zorbalık ve adaletsizliklerle mücadelede ve temel özgürlüklerin geliştirilmesinde de yardımcı olacağını belirterek, diplomatik liderliğinin tüm ağırlığını kullanabilecek olan ABD’nin masada olması gerektiğini savundu.

ABD’nin öncelikle Konsey’de gözlemci olarak bulunacağını söyleyen Blinken, bu sayede Konsey’de konuşma fırsatı bulabileceklerini, müzakerelere katılabileceklerini ve diğer katılımcılarla beraber kararları çıkarabileceklerini belirterek müttefik ve dostlarla birlikte yapıcı işbirliği neticesinde olumlu sonuçlar alabileceklerine ve müspet değişim sağlayabileceklerine inandığının altını çizdi. ABD’nin Konsey’e geri döneceğini duyuran ABD’nin Cenevre’deki BM Misyon Maslahatgüzarı Mark Cassayre de yaptığı açıklamada, “Konsey’in kusurlarını kabul etsek de bu organın dünya çapında zulüm ve adaletsizlik ile savaşanlar için önemli bir forum olma potansiyelinin bulunduğunu biliyoruz. Masada yer alarak, Konsey’in bu potansiyeline ulaşabilmesini sağlamaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Trump yönetimi 2018 yılında “İsrail’e karşı tutumunu eleştirdiği ve ikiyüzlülükle suçladığı” Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nden resmi olarak çekilmişti. ABD, 47 ülkenin üye olduğu bu platformdan gönüllü olarak çekilen ilk ülke olmuştu. ABD, 2006 yılında kurulan BM İnsan Hakları Konseyi’ne katılmayı George W. Bush döneminde reddetmiş ancak Obama döneminde 2009 yılında üye olmuştu. Trump göreve başladıktan sonra ABD’nin BM’nin birçok kuruluşuyla ilişiğini kesmişti. Trump yönetimi, İnsan Hakları Konseyi’nin yanı sıra 2017 yılında UNESCO’dan ayrılmış, BM fonunu kesmiş ve BM öncülüğünde imzalanan Paris İklim Anlaşması’ndan da çekilmişti.