ABD den Çin e Uygurlar Konusunda Baskı

ABD’den Çin’e Uygurlar Konusunda Baskı

October 2, 2020

Çin devlet başkanı Şi, Uygur politikalarının tamamen doğru olduğunu ve İslam’ın Çinlileştirilmesi gerektiğini savunurken, Dışi

 

 
This Article
 

Çin devlet başkanı Şi, Uygur politikalarının tamamen doğru olduğunu ve İslam’ın Çinlileştirilmesi gerektiğini savunurken, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun İtalya ziyareti kapsamında ABD'nin Roma Büyükelçiliği’nde dini özgürlüklerle ilgili düzenlenen bir konferansta söyledikleri dikkat çekti. Pompeo, kilisenin daimî bir misyonu bulunduğunu ve bunun insan haklarını savunarak despotik rejimlere karşı mücadele etmek anlamına geldiğini söyleyerek, Vatikan ve Roma Kilisesi aracılığıyla bütün Hristiyan alemine hatta Yahudi, Müslüman ve Budist lider ve devlet adamlarına, baskı ve zulümle dini ve etnik azınlıkları sindirmeye ve asimile etmeye çalışan Çin’e karşı işbirliği çağrısında bulundu. Washington başta semavi dinler olmak üzere Budism ve diğer dinlere mensup bütün inanç sahiplerini dini değerler taşımayan despotik Çin, Kuzey Kore ve Küba gibi komünist rejimlere karşı birlik olmaya davet ederek Çin’e karşı Uygurlar konusundaki sert retoriğini devam ettirmiş oldu.

Pompeo konuşmasında Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da uyguladığı zulümlere de değinerek, "Müslüman liderlerin, Çin'de baskı altındaki Uygurlar ile Kazak ve Kırgızlar gibi diğer etnik azınlıklar için seslerini yükseltmelerini umuyorum" dedi. Pompeo, "Tüm inanç temsilcilerini, Rahip Bernhard Lichtenberg'in yaptığı gibi, kendi toplumlarına ve hatta diğer inanç grubu mensuplarına uygulanan dini zulümlere karşı koyma cesaretini bulmaya çağırıyorum. Bugün dini özgürlükleri konuşmak için buradayız, özgürlüğün geleceği bu ahlaki tanıklık eylemlerine bağlıdır" ifadelerini kullanarak Vatikan'ın Çin'deki dini özgürlüklere yönelik ihlallere karşı durulması hususunda Washington'un yanında olmasını talep etti. Pompeo, Çin hakkındaki görüşlerini daha ayrıntılı bir şekilde belirttiği yazısında vurguladığı nedenlerden dolayı Papa Francis'ten Çin'le 2018'de yapılan piskoposların atanması anlaşmasının sonlandırılmasını istedi. Vatikan ve Çin arasındaki anlaşma, Vatikan'a Çin'deki piskoposların atanmasında söz hakkı veriyor. 2 yıl önce varılan anlaşmadan beri Pekin yönetimi, Vatikan'la görüşerek iki piskopos görevlendirdi. Öte yandan, Katolik Kilisesi lideri Papa Francis, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun görüşme talebini reddetti. Papa'nın görüşmeyi reddetme nedeninin yaklaşan ABD Başkanlık seçiminde etki unsuru olarak kullanılmak istememesi ve ABD'nin Vatikan ve Çin ilişkisine verdiği tepki olduğu bildirildi.

Çin hükümetinin uyguladığı sistematik baskı ve asimilasyon ile dini, etnik ve kültürel soykırım raddesine varan faaliyetleri Amerikan kamuoyunun dikkatini çekmeye devam etti. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2019 yılında yayınladığı bir rapora göre, Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyon Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslüman, “yeniden eğitim” kisvesi altında zorla toplama kamplarında tutuluyor. Burada, Çin Komünist Partisi’nin sistematik baskı ve zulüm politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve diğer azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalıyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan bu insanlar, ucuz işgücü olarak Çin şirketlerinde çalıştırılıyor. Avustralya Stratejik Siyaset Enstitüsünün (ASPI) hazırlamış olduğu Doğu Türkistan’da Çin’in uyguladığı baskı ve asimilasyon politikalarını kapsayan “Sincan Veri Projesi Raporu” da Çin yönetiminin soykırıma varan faaliyetlerini gösteriyor. Rapora göre, Doğu Türkistan’da 380 toplama kampı inşa edilmiş.

Labels »  
Subscribe to SETA Spot on Weekly Bulletin