ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen hafta patlak veren ve uzun süredir devam etmekte olduğu anlaşılan devlet kurumlarına yönelik siber espiyonaj faaliyetlerinin arkasında Rusya'nın olduğunu ileri sürdü. Geçen hafta ABD'de aralarında Ticaret, İç Güvenlik ve Savunma Bakanlıklarının da bulunduğu çok sayıda hassas kurum ve kuruluşa yabancı bir hükümete bağlı hackerlar tarafından siber saldırılar yapıldığı ortaya çıkmıştı. Amerikan istihbarat kurumları ve Pompeo’nun son derece kapsamlı ve ustaca aylardır gerçekleştirildiğini kamuoyuyla paylaştıkları siber saldırıdan Rusya’yı sorumlu tutmalarına karşın Başkan Trump’ın geç tepki vermesi ve Rusya’dan ziyade Çin’in sorumlu olabileceğini söylemesi kamuoyunun tepkisini çekiyor. 

Dışişleri Bakanı Pompeo katıldığı bir radyo programı Mark Levin Show’da aylardır devam ettiği anlaşılan saldırılar sonucunda ABD devlet kurumları ve özel şirketlerinin sistemlerine sızmayı başaran casusluk faaliyetinin arkasında Rusya’nın olduğuna inandığını açıkladı. Pompeo konuşmasında “ABD devlet sistemlerinin içine kod yerleştirme amacıyla bir third-party yazılımı parçasının kullanılmasına yönelik çok ciddi bir çabanın olduğunu söylemek yeterli. Bu çok büyük bir çaba gerektiriyor ve şimdi şunu çok açık bir şekilde söyleyebiliriz ki bu aktivitenin içinde olanlar Ruslardır” ifadelerini kullandı. 

Pompeo ayrıca, bu saldırıların diğer ülkelerin kamu kurumlarını ve özel şirketleri de etkilediğini belirtti. Pompeo, “kapsamlı bir siber casusluk eylemi” olarak tanımladıkları bu saldırılara Enerji Bakanlığı, ABD Hazinesi, İç Güvenlik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığının maruz kaldığını belirtti. Açılan soruşturma kapsamında saldırıların detaylarının ortaya çıkarılması için çalışmaların başladığını ancak elde edilecek bulguların gizli tutulmasının beklendiğini söyleyen Pompeo, Rusya'nın ABD'de yaşayanların hayatlarını olumsuz etkilemeye çalıştığını ifade ederek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in “gerçek bir tehdit oluşturmayı sürdürdüğünü” vurguladı. 

Adalet Bakanı William Barr da basın mensuplarına yaptığı

Başkan Trump ise iktidarı sırasında pek çok kez yaptığı gibi yine kendi yönetimindeki üst düzey yetkililerle ters düşerek siber saldırıların abartıldığını, her şeyin kontrol altında olduğunu ve casusluk faaliyetlerinin arkasında Çin’in olma ihtimalinin de düşünülmesi gerektiğini ileri sürdü. Trump, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, resmî kurumlara yapılan siber saldırılar hakkında kendisine tam bir bilgilendirme yapıldığını belirterek, “Siber saldırı sahte haber medyasında gerçekte olduğundan çok daha büyük [gösteriliyor]” ifadelerini kullandı. Her şeyin kontrol altında olduğunu belirten Trump, ana akım medyanın herhangi bir şey olduğunda hemen Rusya’yı ön plana getirdiğini ama “çoğunlukla mali nedenlerden ötürü, Çin’in de bu saldırıların arkasında olabileceği ihtimalini tartışmaktan korktuğunu” savundu.

Seçilmiş Başkan Joe Biden ise Trump yönetimine sert eleştirilerde bulunarak bu durumun ulusal güvenlik için büyük bir risk oluşturduğunu söyledi. Biden düzenlediği basın toplasında, Başkan Trump’ı siber güvenliği önceliğe almamak ve saldırılara karşı ABD’yi savunmasız bırakmakla suçlayarak “bu ciddi bir risk ve hala mevcut. Siber saldırının kontrol altında olduğuna dair hiçbir kanıt göremiyorum” şeklinde konuştu. Yabancı aktörlerin en az geçen yılın sonundan beri bu saldırı üzerinde çalıştığını belirten Biden, kamuoyuyla paylaşılan bilgilere bakıldığında siber saldırının Rus hükümeti tarafından gerçekleştirilmiş gibi göründüğünü söyledi. Trump yönetiminin sorumluların kim olduğuna dair resmi bir açıklama yapması gerektiğini vurgulayan Biden, göreve başladıktan sonra siber saldırılara karşı adımlar atılacağını söyledi ancak detay vermedi. Biden’a yakın isimler sorumluları cezalandırma seçenekleri arasında ekonomi ve teknoloji alanında yaptırımların olacağını ve misilleme amaçlı karşı siber saldırılar yapılabileceğini ileri sürüyor.

Başkan Trump her ne kadar siber saldırıları önemsizmiş gibi göstermeye çalışsa da uzmanlar, SunBurst saldırılarının boyutunun tam olarak anlaşılmasının yıllar alabileceğini ve bunun kayıtlara geçmiş en büyük siber saldırılardan biri olduğunu söylüyor. Araştırmacılar, SolarWinds Orion ağ yönetim aracı üzerinden yapılan ve aylarca süren operasyonun 2019 yılı Ekim ayından önce başlamış olabileceğini belirtiyor. Uzmanlar siber casusların sisteme erişim sağlayarak ulusal güvenlik, savunma ve diğer kritik konularda önemli bilgiler çalmayı hedeflediklerine inanıyor. Güvenlik açığının merkezinde bulunan SolarWinds firması daha önce yaptığı açıklamada sayıları 18 bin ile 300 bin arasında olan müşterilerinin saldırılardan etkilenmiş olabileceğini ancak saldırının amacının yüklü miktarda müşteri ve vatandaş verisi çalmak olduğuna dair herhangi bir bulgu olmadığını söylemişti.

Diğer yandan Rusya suçlamaları reddediyor. Basın açıklaması yapan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Pompeo’nun resmi kurumlara yönelik siber saldırılarda Rusya’yı suçlamasıyla ilgili olarak Moskova’nın söz konusu siber saldırılarla alakası olmadığını ifade etti. “Rusya’nın bu tür saldırılarla ve özellikle de bu saldırıyla alakası bulunmuyor. Bunu resmi olarak ve kararlılıkla belirtiyoruz” diyen Peskov, Rusya'nın olaylara müdahil olduğu yönünde her türlü suçlamanın kesinlikle asılsız olduğunu ve bunun da hala sürmekte olan “kör bir Rusofobisinden” kaynaklandığını savundu.

Rusya suçlamaları reddederken son bir yıl içinde yapılan bazı konuşmalar Rusya’ya yönelik şüpheleri artırıyor. Daily Beast yazarı Julia Devis Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Duma sözcüsü Pyotr Tolstoy’un geçen Kasım ayında bir televizyon programında yaptığı açıklamalara dikkat çekiyor. 25 Kasım tarihinde yayınlanan .be">60 Dakika programında konuşan Tolstoy, “Biden gibi kişiler ve onun tüm ekibinin bir daha asla dünya egemenliğine hakları olduğu gibi bir hayale kapılmamalarını temin etmek için onların bilgisayarlarını kullanacağız. Gelecek yıllarda bunu onlara kesinlikle göstereceğiz sadece bekleyin ve görün” ifadelerini kullanmıştı.