Başkanlık Seçimlerinde Son Düzlüğe Girerken Trump ile Biden Kozlarını Paylaştı

Başkanlık Seçimlerinde Son Düzlüğe Girerken Trump ile Biden Kozlarını Paylaştı

October 23, 2020

Trump, cumartesi günü Michigan ve Wisconsin’da art arda kalabalık mitingler düzenledi. Mitinge katılan Trump taraftarlarının sosyal mes

 

 
This Article
 

Trump, cumartesi günü Michigan ve Wisconsin’da art arda kalabalık mitingler düzenledi. Mitinge katılan Trump taraftarlarının sosyal mesafe ve maske kurallarına uymamaları dikkat çekti. 2016 seçimlerinde Trump’ın kazanmış olduğu her iki eyalette de anketlerde Biden önde gidiyor ve önümüzdeki başkanlık seçimi için belirsizlik devam ediyor. Michigan mitinginde Trump, eyaletin valisi Gretchen Withmer’a ve Covid-19’la  mücadele politikalarına sert eleştiriler yöneltti. 

Geçtiğimiz haftalarda FBI, bazı sağ radikal grupların Michigan valisi Whitmer’ı kaçırma planı yaptıklarını ortaya çıkarmıştı. Bunun üzerine Whitmer, sağ radikal grupları kınamadığı gerekçesiyle Trump’ı bu olaydan sorumlu tutmuştu. Trump, mitingde Whitmer’ın bu iddialarına değinerek kendisine ‘‘sahtekar’’ diye seslendi ve kalabalıklara karşı ‘‘umarım onu yakın zamanda paketleyip gönderirsiniz’’ dedi. 

Trump’ın bu sözlerine karşılık kalabalıklardan 2016 kampanya döneminde Hillary Clinton’a karşı yapıldığı gibi ‘‘onu hapse at’’ sloganları atıldı. Vali Whitmer Twitter’dan yaptığı paylaşımda, ‘‘biz Amerikalı yoldaşlarımızın hayatını korumaya çalışırken bu sözler benim, ailemin ve diğer devlet görevlilerinin hayatlarını tehlikeye atıyor’’ açıklamasında bulunarak Trump’ın iç terörizmi teşvik ettiğini öne sürdü. Wisconsin mitinginde ‘‘eğer Wisconsin’i kazanırsak, tüm seçimi kazanırız’’ ifadesini kullanan Trump, Wisconsin’in başkanlık seçimindeki anahtar rolünü bir kez daha hatırlattı. 

Pazar günü Nevada’da düzenlediği mitingte Trump, kendi başkanlığı döneminde eyaletteki turizm endüstrisinin ‘‘kükreyerek’’ eski günlerine geri kavuşacağı ve çok daha güçleneceği vaadinde bulunurken, Biden yönetiminin Las Vegas ve Reno’nun ışıklarını söndürüp hayalet şehre dönüştüreceğini öne sürdü. Trump, Biden'ın seçimleri kazandığı takdirde bilim insanlarını dinleyip salgının yayılmasını önlemek için daha fazla kısıtlama getireceği ve ülkeyi kapatıp ekonomiye büyük zarar vereceğini savundu. Aynı zamanda ''eğer bilim insanlarını dinleseydim şu an da ülke büyük bir bunalım içinde olurdu, rakamlara bakın tıpkı bir roket gemisi gibiyiz'' ifadelerini kullanan Trump, ülke ekonomisinin gidişatının iyi olduğundan bahsetti.

Pazar günü North Carolina’da sosyal mesafe kurallarına uygun ‘‘arabalı miting’’ ile seçmenlerle bir araya gelen Biden, taraftarlarından oylarını olabildiğince erken kullanmalarını istedi. İnanılmaz bir ivme kazandıklarını dile getiren Biden, ‘‘beklemeyin, gidin bugün oy kullanın’’ diyerek bu ivmeyi devam ettirmeleri gerektiğini belirtti. Arabalarında oturan taraftarlar kornalara basarak Biden’ın bu söylemlerine destek gösterdi. Biden, Covid-19 salgınında ABD'nin köşeyi döndüğünü iddia eden Trump’ı eleştirdi ve ülke genelinde görülen yeni vaka oranlarının önceki aylara göre en yüksek seviyeye çıktığını hatırlattı.

Trump, pazartesi günü Arizona’nın Prescott ve Tucson şehirlerinde iki ayrı miting düzenledi. Arizona mitinglerinde Trump, New York Post’un Biden’ın oğlunun Burisma isimli Ukraynalı şirket ile ilişkilerini gösteren habere dayanarak rakibi Biden'ı "yozlaşmış bir politikacı" olarak göstermeye çalıştı ve Biden'ın ABD Adalet Bakanı William Barr tarafından hapse atılmadığı için şanslı olduğunu söyledi. Trump, Wall Street ve büyük enerji şirketlerinden kendi seçim kampanyası için destek talep etseydi Biden'dan daha fazla bağış toplayabileceğini söyleyerek Biden kampanyasının bağış toplama başarısını küçümsedi. Geçen hafta çarşamba günü Biden, kampanyasının Eylül ayında 383 milyon dolar bağış toplayarak rekor kırdığını açıklamıştı. Aynı ay Trump kampanyası ile Cumhuriyetçi Ulusal Komite birlikte 247.8 milyon dolar toplayabilmişti.

Ülkenin en yetkin bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Fauci, pazar günü verdiği bir röportajda ‘‘Trump’ın Covid-19’a yakalanacağı için endişe ettiğini ve virüse yakalanmasına hiç şaşırmadığını’’ dile getirmişti. Fauci’nin bu ifadelerinin ardından pazartesi günü Trump, Fauci'yi bir ''felaket'' olarak nitelendirdi. Trump, Covid-19 hakkında seçmenlerin uzmanlardan daha fazla şey duymak istemediklerini iddia ederek kampanya ekibiyle yaptığı bir telefon görüşmesinde "insanlar Fauci'yi ve tüm bu aptalları duymaktan bıktı" dedi.

Öte yandan, Pennsylvania Eyaleti Anayasa Mahkemesi pazartesi günü, postalanmış bazı oy pusulalarının seçim gününden üç gün sonrasına kadar seçim memurları tarafından sayımının yapılmasına izin veren bir kararı kabul etti. Mahkemenin Demokratları sevindiren bu kararı, daha fazla posta yolu ile kullanılan oyun geçerli olmasına imkan tanıyacak. 

Salı günü Pennsylvania mitinginde Trump, ülkeyi Washington yozlaşmasından kurtarabilecek ve zarar gören Amerikan rüyası ile ekonomiyi tekrar güçlendirebilecek tek adayın kendisi olduğunu anlatmaya çalıştı. Trump, Biden’ın ‘‘radikal sol’’ aşırılık yanlısı olduğunu ve sert temiz enerji politikalarıyla ülkeye ve banliyölerde yaşayanlara ağır zarar vereceğini öne sürdü. Başta kadınlar olmak üzere banliyö seçmenlerinden oy talep eden Trump, banliyöleri (ırkçılık karşıtı gösterilerin yarattığı şiddet ortamından) kurtardığını öne sürdü.

Trump, CBS News’in "60 Minutes" isimli programında moderatör Lesley Stahl ile salı günü bir araya geldi. Ancak Trump henüz program tamamlanmadan röportajı aniden sonlandırdı ve program yaklaşık 45 dakika sürdü. Olaya şahit olan çeşitli kaynaklara göre Trump röportajı sonlandırmadan önce yeteri kadar kullanılacak malzeme verdiğini söylemiş aynı zamanda Başkan Yardımcısı Pence ile beraber yapacağı kayıt için geri dönmemiş. Yaşananların ardından CBS News’ten herhangi bir yorum gelmezken Trump Twitter’dan paylaştığı video ile Stahl’ı programda maske takmamak ile suçladı.

Yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı North Carolina mitinginde Trump, kendisi büyük kalabalıklarla bir araya gelirken Biden’ın sadece beş kişiyle etkinlikler düzenleyebildiğini söyleyerek rakibini küçümseyen ifadeler kullandı. Trump tekrar seçildiği takdirde vergileri azaltmaya devam etme ve ilaç ücretlerini düşürme vaatlerinde bulundu. Trump, sosyal mesafe ve maske kurallarına uymaksızın kalabalık mitingler düzenlediği için Biden kampanyasının eleştirilerini maruz kaldı. Biden kampanyasının internet sitesinden yapılan paylaşımda, North Carolina’da yaşayan yaklaşık 4 bin Amerikalının hayatını kaybettiği ve 250 bin pozitif vakaya ulaşıldığı halde hala Trump’ın Covid-19’a yönelik bir planının olmadığı öne sürüldü. 

Eski Başkan Barack Obama da çarşamba günü Philadelphia'da Biden adına düzenlediği ilk kampanya etkinliğinde''arabalı miting'' ile seçmenlerin karşısına çıktı. Obama, Trump’ın Covid-19 ile mücadelede yetersiz kaldığını hatta kendisini koruyacak önlemleri dahi alamadığını belirtti. Trump’ın Çin’de gizli banka hesapları ve ticari ilişkileri olduğunu iddia eden New York Times haberinin iddialarını da dile getiren Obama, yurt dışındaki insanlara borcu olan bir başkana sahip olmanın iyi bir fikir olmadığını belirtti. Ayrıca New York Times’ın Trump’ın sadece 750 dolar vergi ödediği yönündeki haberine de gönderme yaparak Trump’ı eleştirdi. Obama ‘‘hiç olmadığı kadar seçime katılıp oy kullanmalıyız, seçimde herhangi bir şüphe bırakamayız’’ diyerek seçmenleri oy kullanmaya davet etti. Obama’nın eleştirilerine North Carolina’da düzenlediği mitingde karşılık veren Trump, 2016 seçimlerini işaret ederek ‘‘o gece üçkağıtçı Hillary’den daha çok mutsuz olan tek kişi Barack Hussein Obama’ydı’’ dedi. Obama, Biden adına gerçekleştireceği bir sonraki kampanya etkinliği için cumartesi günü Florida’da olacak. Cumhuriyetçi Parti’nin 2012 seçimlerinde Obama’ya karşı başkan adayı olarak yarışan ve Utah Senatörü olarak Kongre’de görev yapan Mitt Romney, ofisinden elde edilen bilgiye göre 2020 seçimlerinde Trump’a oy vermedi.

Kampanyalar tüm hızıyla seçmene ulaşmaya çalışırken, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI) çarşamba gecesi acil toplanarak önemli bir açıklama yapma kararı aldı. Toplantı sonrası yapılan basın açıklamasında DNI Direktörü John Ratcliffe, İran ve Rusya’yı bazı Amerikalıların seçmen kayıt bilgilerine ulaşıp seçime müdahale etmeye çalışmak ile suçladı. Aşırı sağcı "Proud Boys" isimli Trump yanlısı gruptan geliyormuş gibi görünen e-postaların arkasında aslında İran'ın olduğunu belirten Ratcliffe, İran'ın seçim öncesi Demokrat seçmenlere Cumhuriyetçi Parti'ye geçmeleri yönünde tehdit edici e-postalar göndererek toplum düzenini bozmaya çalıştığını öne sürdü. 

ABD ulusal güvenlik yetkilileri iddialarını kanıtlayacak herhangi bir delil sunmazken hem İran hem de Rusya cephesi suçlamaları yalanladı. FBI ve DNI’ın bu açıklaması, Trump’a Biden’ın dış güçler tarafından desteklendiği argümanını yapabilmesi için yapıldığı yorumları yapılırken, ABD’de seçim güvenliği gündemin önemli konuları arasında yer almaya devam ediyor. Ülke genelinde polis teşkilatlarının, seçim güvenliğinin sağlanması için tarihte daha önce görülmemiş önlemler aldığı belirtiliyor. Örneğin seçim gününde New York şehrinde sandıkların kurulu olduğu binaları 1,200’e yakın polis memuru beklerken yüzlerce polis memuru hazır tutulacak. 

Perşembe günü CBS News'in “60 Minutes” isimli programına röportaj veren Biden, partisinin liberal kanadından ortaya atılan Anayasa Mahkemesini genişletme fikri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Seçim yarışının son günlerinde liberallerden gelen yoğun baskı, Biden kampanyası için baş ağrıtıcı bir durum haline geldi. Bir taraftan aktivistler Biden'a Anayasa Mahkemesi'ne koltuk ekleme fikrini desteklemesi için baskı yaparken, diğer yandan da Biden'ın oylarını almaya çalıştığı kararsız seçmenler bu fikre pek sıcak bakmıyor. İkilem içerisinde kalan Biden, başkan seçildiği takdirde başkanlığının erken gündemine bu konuyu koyacağını ve Anayasa Mahkemesi ile federal yargıya değişiklikleri önermek için iki taraflı bir komisyon oluşturacağını belirterek bu konuda uzlaşma arayacağını söyledi. 

Seçime iki haftadan az bir süre kala Trump ve Biden ikinci ve son başkan adayları tartışma programı için perşembe akşamı Tennessee eyaletinin Nashville kentinde bir araya geldiler. Trump ve Biden ilk tartışma programında bir çok kez birbirlerinin sözünü kesip birbirlerine karşı ağır hakaretler savurmuşlardı ve moderatör Chris Wallace tartışmayı kontrol etmekte zorlanmıştı. İkinci tartışma programında ise Başkanlık Tartışma Programı Komisyonu tarafından uygulanan yeni kurallar ile çok daha farklı bir atmosfer vardı. Başkan adaylarının mikrofonu, rakibi konuştuğu süre içerisinde komisyon yetkilisi tarafından sessize alınarak adayların karşılıklı söz kesmelerinin önüne geçildi. Programın moderatörü olan NBC News sunucusu Kristen Welker’in tartışmayı iyi yönettiği yorumları yapılırken adayların sorulara cevap vermesi için baskı yapıp konuyu değiştirmeye çalışmalarını önleme çabası dikkat çekti. 

İlk tartışma programının ardından anketlerde Trump'a olan destek azalmıştı. Bunun üzerine Cumhuriyetçilerden ses tonunu düşürmesi yönünde tavsiye alan Trump, bu sefer daha ölçülüydü ve mesajlarını seçmenlere aktarmaya odaklanmıştı. Biden da önceki programa göre daha disiplinliydi özellikle oğlu Hunter Biden hakkında Trump’ın eleştirilerine oldukça hazırdı. İlk tartışma programında olduğu gibi bu programda da Covid-19, sağlık reformu yasası, iklim değişikliği ve ekonomi konular tartışıldı. Adaylar birbirlerini Rusya ve Çin’den para almakla suçladı. Biden, Trump’ın Kuzey Kore Başkanı Kim Jong Un ile ilişkisine değinerek acımasız diktatörlerle ilişki kurmasını eleştirdi. Trump, Biden'ın fosil yakıtlarını yenilenebilir enerjiyle değiştireceği yönündeki sözlerine değinerek salıncak eyaletlerdeki petrol ve doğalgaz işleriyle uğraşan seçmenleri işlerini kaybedeceği konusunda uyardı.

Başkan adayları arasındaki son tartışma programında, CNN'de yapılan ankete göre tartışmayı izleyen seçmenlerin %53'ü Biden'ın kazandığını söylerken %39'u Trump'ın kazandığını %8'i ise berabere kaldıklarını söyledi. Tartışma programının ardından uzmanların yaptıkları yorumlara göre adaylar tartışmada önceden söylediklerinden farklı bir şey söylemedi ve kararsız seçmenleri etkileyecek bir gelişme yaşanmadı. Yaklaşık iki saat süren programda Trump, anketlerde Biden ile arasındaki farkı azaltacak ekstra bir söylemde bulunmadı. Tartışma öncesinde oy kullanan 50 milyondan fazla vatandaş bulunurken tartışma programının henüz oy kullanmamış seçmenlerin tutumunda ciddi bir değişiklik yaratacağı düşünülmüyor. Her iki başkan adayı da ABD’nin geleceğine ilişkin çok farklı bir vizyon sunuyor.

Labels »  
Subscribe to SETA Spot on Weekly Bulletin