ABD Rusya yla Prensipte Anlaştıklarını Açıkladı

ABD Rusya’yla Prensipte Anlaştıklarını Açıkladı

October 16, 2020

ABD Başkanı Donald Trump’ın silah kontrol müzakerecisi Marshall Billingslea ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov’un 

 

 
This Article
 

ABD Başkanı Donald Trump’ın silah kontrol müzakerecisi Marshall Billingslea ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov’un nükleer silahların kontrolü görüşmeleri için Helsinki’de bir araya gelmesinin ardından Billingslea Twitter hesabından paylaştığı mesajında görüşmelerde “önemli ilerlemeler” kaydedildiğini belirtmiş ama detaylı bilgi vermemişti. Diplomatik görüşmelerin yoğunlaştığı son günlerde ABD ile Rusya arasında, stratejik silahların azaltılmasını öngören Yeni START anlaşmasının uzatılması konusunda taraflardan çelişkili açıklamalar gelmeye başladı. Washington yönetiminin anlaşmanın uzatılması konusunda “prensip anlaşmasına” vardıklarını açıklamasına Kremlin’den yalanlama geldi. Başmüzakereci

Billingslea’nın açıklamalarına cevaben konuşan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, nükleer silah stokunun dondurulması teklifinin kabul edilemeyeceğini söyledi ve “Rusya ‘zamanlaması ABD başkanlık seçimlerine göre ayarlanan’ bir START anlaşmasını kabul etmemektedir” ifadesini kullandı. Diğer yandan Rus medyasına konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Yeni START anlaşmasının uzatılma olasılığı olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, "Böyle bir olasılık yok, bizzat ben böyle bir olasılık görmüyorum. Kurumlar arası formatta çalışan ve Amerikan heyeti ile görüşen meslektaşlarım da böyle bir olasılık görmüyor" şeklinde konuştu. Moskova’nın tüm kapıları kapattığı ve temasları sonlandırdığını asla söylemeyeceğini vurgulayan Lavrov, "sadece ültimatoma dayalı görüşme yapmanın mümkün olmadığını izah ediyoruz" ifadelerini kullandı. Anlaşmadaki pürüzlü noktalardan birine de değinen Lavrov, “eğer Washington taktik nükleer silahları da anlaşmaya dahil etmek istiyorsa Amerika’nın diğer NATO ülkelerinde konuşlandırdığı bütün füzeleri kendi topraklarına taşıması gerekiyor” dedi.

Kremlin yönetimi müzakereler boyunca önkoşulsuz ve ultimatomsuz bir şekilde START anlaşmasını olduğu şekliyle, 5 yıllık veya daha kısa bir süre için, uzatmaya hazır olduklarını defalarca kez belirtmişti. Kremlin, ABD’nin öne sürdüğü “Çin’in dahil olması” şartının anlaşmayı zora soktuğunu ve Çin’in böyle bir anlaşma için hazır olmadığını savunmuştu. Anlaşmada uzatma sağlanırsa gelecekte Çin’in de bu anlaşmaya katılabileceğini ama kararın Çin hükümetine ait olduğunu vurgulamıştı. Müzakerelerde gelinen son noktada Kremlin anlaşmanın Amerikan başkanlık seçimlerine alet edilmesini istemediğini belirtiyor. Trump seçilirse anlaşmanın zora girebileceği veya şartların ağırlaşabileceği gibi riskleri göz ardı eden Rusya, ABD başkanlık seçimlerine çok az bir süre kala seçim sonuçlarını beklemenin kendileri için daha uygun olacağını düşünüyor. Zira Biden seçilirse Yeni START anlaşmasının uzatılmasından yana olduğunu beyan etmişti. Biden’ın seçilmesi durumunda 5 Şubat 2021’de sonlanacak anlaşmanın uzatılması hususunda Kongre'nin onayı gerekmediği için yeterli zaman olacak. Rusya Devlet Başkanı Putin de Biden’ın Rusya karşıtı söylemleri olmasına rağmen, Yeni START anlaşmasının uzatılmasıyla ilgili açıklamalarını olumlu bulduğunu belirtmişti.

Başkan Trump iktidarının ilk yıllarındaki uygulamaların tersine, son yılında özellikle de seçim sürecinde uluslararası arenada daha yapıcı ve barışçıl bir izlenim vermek istiyor. Bu nedenle anlaşmanın seçimlerden önce imzalanmasını istiyor. Rusya ise Yeni START anlaşmasının uzatılması hususunda imza atmaya hazır olduğunu sıklıkla tekrarlayarak daha yapıcı bir pozisyonda duruyor ve INF anlaşmasından çekilen ABD’yi Yeni START anlaşmasında da zorluk çıkaran ve barış anlaşmalarını bozan taraf olarak lanse etmeye çalışıyor. 2019’da yayınlanan bir rapora göre anlaşmanın imzalanmaması durumunda nükleer silahsızlanma çabaları büyük zarar görecek. Savaş, nükleer gerilim ve silahlanma yarışı riski artacak. Diğer yandan iki ülke arasındaki karşılıklı şeffaflık politikası ve denetleme faaliyetleri sona ereceği için her iki ülke de mevcut kaynaklarını espiyonaj faaliyetleri için kullanacak.

Subscribe to SETA Spot on Weekly Bulletin