Pazar günü CNN’de Jake Tapper ile röportaj gerçekleştiren Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Mark Meadows, "pandemiyi kontrol etmeyeceğiz" diyerek tedaviler ve aşılar gibi "uygun hafifletme faktörlerinin" öncelik olması gerektiğini savundu. Meadows’un bu yorumlarına karşı Covid-19’un kontrol altına alınmaması halinde milyonlarca insanın hayatının tehlikeye gireceğini savunan tıp uzmanları alarma geçti. Trump hafta boyu düzenlediği kalabalık mitinglerde medyanın sürekli pandemi haberlerine yer vermesini "medya bütün gün covid, covid, covid diyor" ifadeleriyle eleştirdi.

Kararsız seçmenlerin yoğunlukta bulunduğu 13 eyaletin tümünde Covid-19 vakaları tekrar tırmanışa geçti ve yayılma hızı hiç olmadığı kadar arttı. 2016 başkanlık seçimlerinde Trump’ın başkan olmasını sağlayan eyaletler, şu anda Covid-19’un merkez üssü haline geldi. Örneğin Wisconsin’da Covid-19 vaka ve ölüm sayılarının rekor seviyelere ulaştığı haftada salı günü mitingler gerçekleştiren Trump, ABD’nin koronavirüste köşeyi döndüğünü söylerken medyanın ise pandemi hakkında "yozlaşmış" ve "aldatıcı" haberler yaptığını iddia etti. Trump’ın bu ifadeleri söylediği Wisconsin’de bir aylık süreç içerisinde Covid-19 vakalarında yoğun bir artış yaşandı ve hastanelerde boş yatak bulunamayacak hale gelindi. Hastanelerin yetersiz kalması üzerine eyalet valisi, vatandaşların mümkün oldukça evlerinden çıkmamaları yönünde çağrılarda bulundu ve bu durum Wisconsin halkının Trump yönetimine duyduğu güvenin azalmasına sebep oldu. 

Şubat ayından bu yana ülke genelinde Covid-19’dan dolayı en az 228.000 kişi hayatını kaybetti ve Covid-19 vaka sayısı 9 milyonu geçti. Her gün ortalama bin kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybediyor. Vakalar artarken hastaneler gün geçtikçe yetersiz hale geliyor ancak hükümetin hastane kayıt bilgilerini gizli tutmaya çalıştığı iddia ediliyor. Ülkenin önde gelen bulaşıcı hastalıklar uzmanı Anthony S. Fauci de dahil olmak üzere sağlık uzmanları, açıklanan resmi rakamların gerçeği yansıtmadığını, resmi rakamlarda görünenden daha fazla insanın hayatını kaybedip virüse yakalandığını düşünüyorlar. 

Pandemi öncesine kadar piyasalarda yaşanan olumlu gelişmeler, Trump kampanyasının savunduğu argümanların başında yer alıyordu. Fakat yatırımcıların, ekonomik teşvik paketi görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasından ve ülke genelinde yükselen Covid-19 vakalarından kaynaklanan belirsizliklerle mücadele etmeleri nedeniyle ABD piyasalarında pazartesi günü ani bir düşüş yaşandı. 

3 Kasım seçimleri öncesinde borsada yaşanan ani düşüş, ekonomiyi güçlendirme vaatlerinde bulunan Trump’ın tekrar seçilme kampanyası için önemli bir tehdit oluşturuyor.  Verilere göre borsa düşmeye devam ediyor ve önümüzdeki hafta Wall Street, Mart ayından bu yana en kötü haftasını yaşayacak. Yapılan bir ankete göre Amerikan halkının sadece yaklaşık yüzde 55’i borsada hissesi var. Bu nedenle borsadaki olumlu veya olumsuz gelişmelerin seçmen üzerindeki etkisinin sınırlı olduğu belirtiliyor. 

Perşembe günü ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Ekonomik Analiz Bürosu’nun açıkladığı verilere göre ABD ekonomisi, Temmuz ve Eylül ayları arasında yüzde 7,4 oranında rekor bir büyüme kaydetti ve yılın ilk 6 aylık döneminde yaşanılan kaybın üçte ikisi telafi edildi. Ancak Covid-19’un zirve yaptığı günlerde açıklanan rakamlar karşısında kafa karışıklığı yaşayan ekonomistler tedbirli davranıyor. Pandemi dolayısıyla alınan önlemler ve işletmelerin kapatılması sonucu ülke ekonomisinde yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9’luk tarihi ve yıkıcı bir düşüş yaşanmıştı ve 3. çeyrekteki büyüme rakamının ekonominin açılmasıyla sadece telafiye yettiği belirtiliyor. 

Seçimden önce yayınlanan son işsizlik raporuna göre de geçen hafta 751.000 kişi işsizlik başvurusunda bulundu böylece bir önceki haftaya göre yaklaşık 40.000 düşüş yaşandı. Ekonomide toparlanma emaresi olarak sunulabilecek bu rakamlar Trump için iyi haber olsa da şimdiden 87 milyon oy kullanılan ve kararsız seçmenin çok az olduğu seçim sürecinde sonuca etkisinin sınırlı olacağı söylenebilir.